Ders çalışırken yapacaklarımı ay ay belirleyeceğim bundan sonra. Böyle daha planlı gideceğime eminim.
Ağustos ayı bizim için çok önemli bir ay, özellikle taze 12ler için okulsuz değerlendirebileceğiniz son ay. Sonra okul başlayacak, okul gerçekten iyi geliyor, insanın kafası falan dağılıyor ama beni ders çalışma olarak kötü yönden etkilemişti çünkü arkadaşlarım çok ders çalışmıyordu. Ben de ister istemez gevşemiştim. Bir daha da toparlanamadım zaten. Herkesi kötü etkileyecek gibi bir şey yok ama okuldan önce ygs konularını ve lys'den eksiklerinizi bitirirseniz sizin için çok iyi olur. 12 konularına da konsantre olabilirsiniz.
Ben mezun olduğum için hedefim ağustosta lysnin matematiğini tamamen halletmek. Bir kitap bitirebilir miyim bilmiyorum, değişen konulardan da soruların hepsini çözemeyeceğimi hesaba katarsak soru sayım çok da fazla değil. Bu ayki hedefim fem mat-2 kitabını bitirmek olucak. Böylece sene içi rahat ederim. Hepsini bitirmenin zor olacağının farkındayım ama umarım eylüle sarkmaz. Matematiğin dışında, ygs lys biyolojiye (hem ygs hem lysye aynı anda çalışıyorum) başlamayı düşünüyorum. Aslında yaz için hedefm tüm lys'yi halletmekti ama evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Herkese kolay gelsin. Seneye bu zamanlar musmutlu bir şekilde tercih sonuçlarını beklemek dileğiyle...
25 Temmuz 2016 Pazartesi
24 Temmuz 2016 Pazar
2016 YGS LYS KOLAY MIYDI?
Herkesin aklında aynı soru "2016 yılında YGS LYS sınavları kolay mıydı? Neden yığılma var? Neden puan tutuyor da sıralamalar tutmuyor???
Öncelikle 2015 ve 2016'daki net ortalamalarına bakalım.


Gördüğümüz gibi tüm branşlarda net ortalaması artmış. Özellikle türkçe ve matematikte ciddi bir artış var. Bu yüzden 2016 YGS sınavı 2015'e göre kolaydı denilebilir ve bu yüzden ne yazık ki yığılmalar oldu. LYS'nin yığılmaları dağıtabilmesi için orta üstü bir sınav olması gerekliydi ama o da ortalama bir sınav olunca yığılmalar azalsa da devam etti. Herkes 2016 lysden çıkınca kolaydı dedi ama 2015'le karşılaştırınca o kadar da kolay olmadığı ortada sanırım.

(Resimin kaynağı twitter @unsalim. Twitter'ı bizim adımıza çok yararlı bakmanızı tavsiye ediyorum.)
Lys netlerine bakılırsa matematik ve geometri yani LYS 1 neredeyse aynı, fizikte bir hayli düşüş var. Hakikaten fizik zordu şimdi çok kuytu köşelerden sormuşlardı :( Kimya'da biraz artış ve biyolojide tekrar bir düşüş var. Sayısal olarak bakarsak çok kolaydı denemez. Geçen seneyle aynı gibi duruyor netlere bakarsak. Edebiyatta bir hayli artış var (zaten kolay olduğuna hemfikirdik. Coğrafya 1'de düşüş var. Eşit ağırlıklar için geçen seneden biraz daha kolay olduğu söylenebilir. TS içinse tarihte artış, coğrafya ve felsefede düşüş var. Yani yine geçen seneden çok farklı değil gibi. İngilizce ise geçen sene ile neredeyse aynı.
Yani bence bu lys geçen seneye göre çok kolay değildi. Oysa ben de dahil çoğu kişi kolay olduğunda hemfikirdik. Sanırım matematik kolay ama uğraştırıcıydı, o yüzden netler çok değişmemiş geçen seneye göre. Yığılmayı dağıtacak bir sınav değildi belki ama çok aşırı da kolay değildi sanırım.
Puanların tutup da sıralamaların tutmamasında ygs'nin kolay olmasının payı büyük. Tabi ben de sizin gibi öğrenciyim kendi yorumlarıma göre yazdım hiçbir gerçekliği olmayadabilir :D Bu arada tercih yaparken puana değil sıralamaya bakmayı unutmayın. YGS LYS sıralama sınavıdır. Puanı sadece bizi sıraya sokmak için hesaplarlar.
18 Temmuz 2016 Pazartesi
Ders Çalışmak İçin Motivasyon
Evet bugünkü yazım herkesin DM'den ya da yorum olarak sorduğu şeyle ilgili.
Ders çalışma isteği nasıl gelir?
Şimdi öncelikle bu işler biraz maddi durumla alakalı arkadaşlar. Eğer istediğin mesleği devlette ya da burslu özelde kazanacak sıralama gelmezse, ailen seni paralı olarak okutabilir mi? Eğer cevap evet ise, şanslısınız çünkü çoğu insana göre daha rahatsınız. Tabi burssuz olarak okumak için de bir sıralama gerekiyor ama özellikle hayırsa ders çalışmak için motivasyon çok basit: BAŞKA ÇAREN YOK! Ya çalışacaksın ya da hayatının geri kalanında istediğin meslek olmadığı için hep içinde bir burukluk kalacak. Ama bazen ne kadar böyle düşünürsek düşünelim yine de çalışasımız gelmiyor, bu durum özellikle artık sınava az kalan sürede, sene içlerinde oluyor. Ve ben de bu yüzden kaç haftamı kaybettim kim bilir. İşte böyle durumlarda:
1) Önündeki yazı düşün. Her şey bittiğinde, son sınavdan da çıktığında istediğin gibi geçmiş olduğunu ve artık ösym ile ilişiği kestiğini düşün. İstediğin şeyleri istediğin üniversiteyi kazanmış olarak yapmak ne kadar da eğlencelidir, değil mi? Bu günler için çalış!
2)Umutsuz olsan bile, çalışmak istemesen bile unutma ne çalışırsan çalış kârdır. Bu gerçekten böyle. Sınava giderken baktığın bir formülden bile soru çıkıyor senin 1 net fazla yapmanı sağlıyor.
3)Çalıştıkça çalışasın, çalışmadıkça çalışmayasın gelir. Bu genelde böyledir. Sen şimdi başlamayıp yarın başlarım diye düşününce erteliyorsun, hem o konu gözünde büyüyor hem daha geç halletmiş oluyorsun. Yarın başlarım, öbür gün başlarım yerine kalk ve şuan başla.
4)İstesek de istemesek de o çok korktuğumuz ygs lys günleri gelecek arkadaşlar, istesek de istemesek de biz o sınavlara gireceğiz. Onları ertelemenin bir yolu yok. İstesek de istemesek de o sonuçların açıklandığı gün de gelecek. Mutsuz ve lanet ederek mi beklemek istersiniz sonuçları yoksa içiniz içinize sığmayarak mı?
5)Sınav çıkışı ya da sonuçların açıklandığı gün ailenizin ve diğer insanların tepkisini düşünün. Aileniz sizle nasıl gurur duyacak, diğer insanlara kim bilir nasıl örnek olacaksınız.
6)1 yıl dediğiniz nedir ki? Hemen geçiyor arkadaşlar inanın, göz açıp kapayana kadar geçiyor. 1 sene kendinizi sıkmak tüm yaşamınız boyunca mutsuz olmaktan kat kat iyidir. Geçen yıl attığım postlara, çektiğim fotoğraflara bakıyorum da sanki dün gibi. Üniversite de göz açıp kapayana kadar başlayacak. Hayal ettiğiniz yerde olmak istemez misiniz?
7) En önemlisi de kendiniz için çalışın. Düşünün. Önünüzde bir hayat var ve bunu nasıl ne şartlar altında yaşayacağınıza kendiniz karar veriyorsunuz. Aileniz sizi zorluyorsa da bunu sizin için yapıyor. Yani bu çalışmalarınızın hepsi kendinize bir yatırım. Başkasına yaramayacak.
Aklıma geldikçe ekleyeceğim, ben de arada okur motive olurum şuan için bu kadar geldi. Hadi herkes bıraksın o telefonları doğru masalara!!!
Ders çalışma isteği nasıl gelir?
Şimdi öncelikle bu işler biraz maddi durumla alakalı arkadaşlar. Eğer istediğin mesleği devlette ya da burslu özelde kazanacak sıralama gelmezse, ailen seni paralı olarak okutabilir mi? Eğer cevap evet ise, şanslısınız çünkü çoğu insana göre daha rahatsınız. Tabi burssuz olarak okumak için de bir sıralama gerekiyor ama özellikle hayırsa ders çalışmak için motivasyon çok basit: BAŞKA ÇAREN YOK! Ya çalışacaksın ya da hayatının geri kalanında istediğin meslek olmadığı için hep içinde bir burukluk kalacak. Ama bazen ne kadar böyle düşünürsek düşünelim yine de çalışasımız gelmiyor, bu durum özellikle artık sınava az kalan sürede, sene içlerinde oluyor. Ve ben de bu yüzden kaç haftamı kaybettim kim bilir. İşte böyle durumlarda:
1) Önündeki yazı düşün. Her şey bittiğinde, son sınavdan da çıktığında istediğin gibi geçmiş olduğunu ve artık ösym ile ilişiği kestiğini düşün. İstediğin şeyleri istediğin üniversiteyi kazanmış olarak yapmak ne kadar da eğlencelidir, değil mi? Bu günler için çalış!
2)Umutsuz olsan bile, çalışmak istemesen bile unutma ne çalışırsan çalış kârdır. Bu gerçekten böyle. Sınava giderken baktığın bir formülden bile soru çıkıyor senin 1 net fazla yapmanı sağlıyor.
3)Çalıştıkça çalışasın, çalışmadıkça çalışmayasın gelir. Bu genelde böyledir. Sen şimdi başlamayıp yarın başlarım diye düşününce erteliyorsun, hem o konu gözünde büyüyor hem daha geç halletmiş oluyorsun. Yarın başlarım, öbür gün başlarım yerine kalk ve şuan başla.
4)İstesek de istemesek de o çok korktuğumuz ygs lys günleri gelecek arkadaşlar, istesek de istemesek de biz o sınavlara gireceğiz. Onları ertelemenin bir yolu yok. İstesek de istemesek de o sonuçların açıklandığı gün de gelecek. Mutsuz ve lanet ederek mi beklemek istersiniz sonuçları yoksa içiniz içinize sığmayarak mı?
5)Sınav çıkışı ya da sonuçların açıklandığı gün ailenizin ve diğer insanların tepkisini düşünün. Aileniz sizle nasıl gurur duyacak, diğer insanlara kim bilir nasıl örnek olacaksınız.
6)1 yıl dediğiniz nedir ki? Hemen geçiyor arkadaşlar inanın, göz açıp kapayana kadar geçiyor. 1 sene kendinizi sıkmak tüm yaşamınız boyunca mutsuz olmaktan kat kat iyidir. Geçen yıl attığım postlara, çektiğim fotoğraflara bakıyorum da sanki dün gibi. Üniversite de göz açıp kapayana kadar başlayacak. Hayal ettiğiniz yerde olmak istemez misiniz?
7) En önemlisi de kendiniz için çalışın. Düşünün. Önünüzde bir hayat var ve bunu nasıl ne şartlar altında yaşayacağınıza kendiniz karar veriyorsunuz. Aileniz sizi zorluyorsa da bunu sizin için yapıyor. Yani bu çalışmalarınızın hepsi kendinize bir yatırım. Başkasına yaramayacak.
Aklıma geldikçe ekleyeceğim, ben de arada okur motive olurum şuan için bu kadar geldi. Hadi herkes bıraksın o telefonları doğru masalara!!!
11 Temmuz 2016 Pazartesi
Her anı, bu anı tekrar yaşayamayacağınızı bilerek yaşayın
İlk yazımda diğer yazımı bu seneki çalışma programımla ilgili yazacağımı söylemiştim fakat bugün saat 6:30 gibi uyanınca okul olan günler aklıma geldi "Şimdi okul için hazırlanıp servise binmek vardı" diye düşündüm ve böyle bir yazı yazmak istedim.
Bu yazı herkese hitap ediyor.
Öncelikle size biraz lise hayatımdan bahsetmek istiyorum. Ben 9. sınıfa geçtiğimde hiç liseye başlamak istemiyordum. Kayıt yaptırırken az daha ağlayacaktım hatta. Okulun başlaması istediğim son şey falandı. Öyle böyle zaman geçti ve okul başladı. İlk günler neredeyse her gün eve gelip ağlıyordum. Tanıdığım kimse yoktu ve bilen bilir ben kolay sosyalleşebilen bir insan değilim. Sonuçta herkes yeniydi ve ben çok çok utangaçtım. Erkeklerle konuşmaya bile utanacak kadar. Neden böylesin diye sormayın yapı işte :D Senenin sonuna doğru okuldan birinden hoşlanmaya başladım. Yavaştan alıştım işte ben de okuluma. 9. sınıf çok çabuk geçmişti. Yaz tatili de bir o kadar yavaş.
10. sınıfın başında sınıflarımız değişti ve ben berbat bir sınıfa düştüm. Sadece 1 kişiyi tanıyordum. Resmen okulun tüm asosyalleriyle ve sınıftan çıkmayanlarıyla aynı sınıftaydım. Ve eğer siz de çekingenseniz, böyle bir sınıf açılmanıza pek yardımcı olmuyor. Sınıf değiştirdim ve sözde en yakın arkadaşımla aynı sınıfa geçtim. Onla da aramız açıldı, artık her gün okul bitsin diye ağlıyor, daha 10. sınıftayken mezun olmaya gün sayıyordum. Kişisel bakımım sıfıra inmişti, hoşlandığım biri de yoktu. Neredeyse beni okula bağlayan hiçbir arkadaş, hatta hiçbir şey yoktu. Bu psikolojiyle ders de çalışmıyordum. Tüm notlarım düşüktü. Son sınavlarda kurtarmaya çalışıyor ve her sınav akşamı anlamıyorum diye ağlıyordum. Bir ara okul değiştirmeyi düşündüm, bir ara da sayısal değil de dil okumayı. Değiştirmeye cesaret edemedim, sonlara doğru alıştım belki de. Ama 10. sınıf konularım hala tam değil, bir arkadaş bu kadar çok etkileyebiliyor sizi. Tavsiyem nerede olursanız olun arkadaşlarınızı düzgün seçin ve eğer sizi üzüyorlarsa, bırakın gitsinler. Elbet yenilerini bulursunuz. Ben yapamadım, çok pişmanım.
Neyse 10. sınıf da şöyle böyle bitti. Eksik bir temel ve gerçek olduğuna inanmadığım arkadaşlarım kaldı. 11. sınıfta da o arkadaşımla küstük, daha doğrusu satıldım ve yeni kişilerle takılmaya başladım. Ve kendime güvenim gelmeye başladı. Arkadaş seçimi gerçekten hayatınızı etkiliyor. 11. sınıfta derslere şöyle böyle asıldım. En azından sene sonunda 9 ve 10'un aksine, bir şeyler biliyordum. Okulu benimsemiştim, hatta zevk bile alıyordum.
11. sınıf da hemen bitti. Ve sıra geldi 12'ye.
11'in yazına ben de herkes gibi çok büyük hayallerle başladım. Şöyle böyle çalıştım. (Aslında neden böyle oldu anlamıyorum ben bu yazıya başladığımda aklımda dersle ilgili bir şey anlatmak yoktu amaç çok farklıydı aslında ama idare edin :D) 12. sınıfa başlayacağım zaman "Şu sene hemen bitsin" gibi düşünceler vardı kafamda. Daha başlamadan nefret etmiştim. E tabi zaman durmuyor, 12. sınıf da başladı. Okulun yarısı temel liselere gitmişti. Bir avuç insan kalmıştı zaten. Çok da ders çalışmıyorduk belki, çıkışlarda arkadaşlarla takılıyorduk. Hayatımın en eğlenceli, belki de en çok özleyeceğim senesiydi. Taze 12'ler, lisedeki son senenizin kıymetini bilin. Ben hemen bitsin dediğim seneyi o kadar özlüyorum ki, anlatamam. Hatırlıyorum da 9. sınıfın ilk günleri 12'ler ve mezunlar gelip "Göz açıp kapayana kadar bitiyor lise, nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile" diyorlardı ve tabii ki de inanmıyorduk. Belki siz de inanmayacaksınız ama haklılar. Hemen bitiyor, nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Şuan 9. sınıfa dönmeyi, sadece 9 değil lisenin herhangi bir anına dönmeyi o kadar çok istiyorum ki, 10. sınıfta hemen bitsin diye dua ettiğim lise keşke hiç bitmeseydi. Her saniyesini özlüyorum. Ne yazık ki hayatta her anı bir kez yaşayabiliyorsunuz. Hiçbir zaman bir şeyin bitmesini çok istemeyin, beklemeyin. Hayatta hiçbir şey için bekleyecek zaman yok. İleriyi de göz ardı etmeden bugünü yaşamayı unutmayın. Belki bazılarınız 12. sınıf, bazılarınız liseye yeni başlayacak, bazılarınız da üniversiteli. Ama hangi yaşta olursanız olun, hiçbir anı iki kez yaşayamayacağınızı, giden zamanın geri gelmeyeceğini, hayatta pişmanlıklara yer olmadığını bilerek yaşayın. Ben şuan kaybettiğim yıllara çok acıyorum. Hayatta sadece bir kere okuyabileceğim lisenin yarısını ağlayarak geçirdim. Değmeyecek insanlar yüzünden. Ne olursa olsun kendinizi sevin, kendinize değer verin, ve yaşamayı bilin. Hayat sürekli pişman olarak yaşamak için çok kısa. Ben şuan mezun senemde olduğum için, neredeyse daha başlamadan "Bu sene hemen bitsin, çok sıkıldım" diyorum sürekli. Ama kim bilir, şuan nefret ettiğiniz günler ileride en çok özleyeceğiniz günler olabilir.
7 Temmuz 2016 Perşembe
Bu sene içinde yaptığım hatalar ve tecrübelerim
Herkese merhabalar!
İlk yazımı bu sene içinde yaptığım hatalar ve bu seneki tecrübelerim üzerine yazdım.
Öncelikle, bu sene 16 tayfası için çok zor bir seneydi. YGS sorularının çok kalitesiz olması, hatalı sorular (üstelik ortalama bir öğrencinin bile farkedeceği hatalardı) hepimizi şoka uğrattı. En son da, matematiğin yetişmemesi ve fizik sınavının saçmalığı hepimizi bitirdi. (En azından çoğumuzu:D)
Ama şöyle de bir gerçek var ki, çalışan yine çalışmayanlara oranda daha öndeydi. Mezuna kalmış biri olarak söylüyorum ki, bu yıl tek yapmamız gereken şey, çalışmak, çalışmak, çalışmak...
İyi derece yapmış insanlar bile "Çok çalışmadım aslında, düzenli çalıştım, yeterli çalıştım" ve türevi şeyler diyorlar. Bu sene okul arkadaşlarınızdan da duyacaksınız. Sene başında YGS'den 130 net yapıp "Çok çalışmıyorum ki yeeaa ben" diyenler olucak. Çok iyi bir temel yoksa çalışmadan o netlere çıkmak neredeyse imkansız.
Çalışmak kişiden kişiye de değişiyor tabiki. Bazıları 3 saat çalışıp "Çok çalıştım bugünlük yeter" diye düşünürken bazıları da 5 saat çalışıp "Bugünlük böyle oldu yarın tempomu düzeltmem lazım" diyebiliyorlar. Yani demem odur ki, kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. O az çalışıyormuş ama iyi netler yapıyor diye düşünmek sadece kendinizi yorar. Benim yaptığım hatalardan biri de buydu işte. Başkalarıyla kendimi kıyaslamak... Sadece kendinizle yarışın, bugün dünden daha iyi olmaya bakın. Gerisi gelecektir.
Belki de en önemli hatalardan biri de LYS yokmuş gibi YGS'ye çalışmak. Ben ygsden önce organik ve türev gibi en önemli konuları bitirdiğim halde lys yetişmedi. Hele de ygs sıralamanız kötüyse ve önünüzde çok lys konunuz varsa, zaten yetişmeyecek gibi düşünebiliyorsunuz zor zamanlarınızda. Motivasyonunuz yerle bir oluyor yani. Unutmayın asıl sınav LYS, sizi kurtaracak olan da LYS. Ona göre çalışın.
Ben yazın mat2yi matris, toplam çarpım ve 12. sınıf konuları hariç bitirmiştim. Ama her konudan yaklaşık 2 test çözmüştüm. Ama ygsden sonra farkettim ki aslında hepsi yarım yamalak oturmuş bende. Hem unutulabiliyor, hem de soru çözmenin önemi o kadar fazla ki. Bitirdiğiniz konulardan mutlaka ne kadar emin olsanız da arada bir dönüp çözmenizi tavsiye ederim. Ben yapmadım, bedeli ağır oldu. Soru çözmek demişken, ben lys fiziği de konu olarak bitirmeme rağmen denemelerde yapamıyordum ve bunun tek nedeni de soru çözmemem. Aslında bilmediğim bir şey yoktu ama soru çözmediğim için önüme geldiğinde sadece afedersiniz mal gibi soruya bakıp soruyu geçiyordum. Soru çözmek çok çok önemli.
Başka bir hatamda sosyal medya hesaplarımı kapatmamak oldu. Hatta en büyük hatam diyebilirim. Eğer benim gibi eline koluna hakim olamayan biriyseniz her ne kadar girmicem işte deseniz de o uygulama telefonunuzda olduğu sürece giriyorsunuz :D bence en azından çok çalışmanız gerektiği zamanlarda 1 haftalığına da olsa silin tüm sosyal medya uygulamalarınızı, farkı göreceksiniz. Tabi girerken hoş geliyor kafanız dağılıyor falan ama hiç iyi bir şey değil arkadaşlar 1 yıllığına onlarsız yaşamayı öğrenmemiz gerek.
Bir de sınav senesi platonik olmak çok yordu beni :D sürekli o ne yapıyor neyi beğenmiş kimle konuşuyor derken sosyal medya hesaplarını stalklamaktan (yine sosyal medya yine sosyal medya :D) çok fazla zaman kaybettim. Bence sevgiliniz varsa ayrılmayın, yoksa da 1 seneliğine kalbinizi kapatın.
Arkadaşlar da çok önemli. Arkadaşlarınız çalışıyorsa siz de çalışıyorsunuz, onlar çalışmıyorsa size de bir boşvermişlik hali geliyor. Çalışkan arkadaşlar edinseniz iyi olur.
Eğer mezun değilseniz okulda da sizi hocalar boş bırakıyorsa, hocaların yanına gidip bilmediğiniz konuları anlattırmanızı tavsiye ederim. Ha anlatmıyorsa da gidin kendiniz sınıfa en uzak sırada ders çalışın. Ben sadece senenin sonunda yaptım bu söylediğimi ve çok pişmanım. Sene boyu bizim sınıfta boş derslerde tabu vb. oyunlar oynanıyordu. Sizde oynamak istiyorsunuz doğal olarak. Oynamasanız bile kafanız oraya gidiyor. Bu yüzden ben kulaklıkla en öndeki sıraya giderek çalıştım. Siz de öyle yapabilirsiniz. Ha eğer sınıftaki herkes ders çalışıyorsa çok şanslısınız, rahatsız edilmeden çalışabiliyorsunuz ne güzel :D
En büyük hatalarımdan biri de, bildiğim konulara tekrar tekrar çalışmak oldu. Bence çalışmaya bilmediğiniz konulardan başlayın. Netleriniz daha çabuk artar.
Deneme çözmemek de çok büyük hatadır. Konularınız bitmese bile toplamda 70 net falan yapıyorsanız yavaştan başlayın çözmeye. Konularınız bittikçe artan netler sizi mutlu edecektir. Ben LYS'ye doğru düzgün deneme çözmeden girdim ve matematik yetişmedi. Sanırım okuldaki denemeler hariç ben hiç matematik denemesi çözerken zaman tutmadım ve yetişmeyeceğini düşünmüyordum. Yetişmiyormuş gerçekten. Bana en az 5 nete patladı bu.
Bu sene dersi derste dinleyip öğrenmeye ve 12. sınıf konularına önem vermeye çalışın. Daha yaptığım tonlarca hata vardır ama şuan aklıma gelenler bunlar. Farklı bir yazı olarak eklerim diğerleri aklıma gelirse. Diğer yazımda bu sene nasıl çalışacağımı yazmayı planlıyorum:D
İlk yazımı bu sene içinde yaptığım hatalar ve bu seneki tecrübelerim üzerine yazdım.
Öncelikle, bu sene 16 tayfası için çok zor bir seneydi. YGS sorularının çok kalitesiz olması, hatalı sorular (üstelik ortalama bir öğrencinin bile farkedeceği hatalardı) hepimizi şoka uğrattı. En son da, matematiğin yetişmemesi ve fizik sınavının saçmalığı hepimizi bitirdi. (En azından çoğumuzu:D)
Ama şöyle de bir gerçek var ki, çalışan yine çalışmayanlara oranda daha öndeydi. Mezuna kalmış biri olarak söylüyorum ki, bu yıl tek yapmamız gereken şey, çalışmak, çalışmak, çalışmak...
İyi derece yapmış insanlar bile "Çok çalışmadım aslında, düzenli çalıştım, yeterli çalıştım" ve türevi şeyler diyorlar. Bu sene okul arkadaşlarınızdan da duyacaksınız. Sene başında YGS'den 130 net yapıp "Çok çalışmıyorum ki yeeaa ben" diyenler olucak. Çok iyi bir temel yoksa çalışmadan o netlere çıkmak neredeyse imkansız.
Çalışmak kişiden kişiye de değişiyor tabiki. Bazıları 3 saat çalışıp "Çok çalıştım bugünlük yeter" diye düşünürken bazıları da 5 saat çalışıp "Bugünlük böyle oldu yarın tempomu düzeltmem lazım" diyebiliyorlar. Yani demem odur ki, kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. O az çalışıyormuş ama iyi netler yapıyor diye düşünmek sadece kendinizi yorar. Benim yaptığım hatalardan biri de buydu işte. Başkalarıyla kendimi kıyaslamak... Sadece kendinizle yarışın, bugün dünden daha iyi olmaya bakın. Gerisi gelecektir.
Belki de en önemli hatalardan biri de LYS yokmuş gibi YGS'ye çalışmak. Ben ygsden önce organik ve türev gibi en önemli konuları bitirdiğim halde lys yetişmedi. Hele de ygs sıralamanız kötüyse ve önünüzde çok lys konunuz varsa, zaten yetişmeyecek gibi düşünebiliyorsunuz zor zamanlarınızda. Motivasyonunuz yerle bir oluyor yani. Unutmayın asıl sınav LYS, sizi kurtaracak olan da LYS. Ona göre çalışın.
Ben yazın mat2yi matris, toplam çarpım ve 12. sınıf konuları hariç bitirmiştim. Ama her konudan yaklaşık 2 test çözmüştüm. Ama ygsden sonra farkettim ki aslında hepsi yarım yamalak oturmuş bende. Hem unutulabiliyor, hem de soru çözmenin önemi o kadar fazla ki. Bitirdiğiniz konulardan mutlaka ne kadar emin olsanız da arada bir dönüp çözmenizi tavsiye ederim. Ben yapmadım, bedeli ağır oldu. Soru çözmek demişken, ben lys fiziği de konu olarak bitirmeme rağmen denemelerde yapamıyordum ve bunun tek nedeni de soru çözmemem. Aslında bilmediğim bir şey yoktu ama soru çözmediğim için önüme geldiğinde sadece afedersiniz mal gibi soruya bakıp soruyu geçiyordum. Soru çözmek çok çok önemli.
Başka bir hatamda sosyal medya hesaplarımı kapatmamak oldu. Hatta en büyük hatam diyebilirim. Eğer benim gibi eline koluna hakim olamayan biriyseniz her ne kadar girmicem işte deseniz de o uygulama telefonunuzda olduğu sürece giriyorsunuz :D bence en azından çok çalışmanız gerektiği zamanlarda 1 haftalığına da olsa silin tüm sosyal medya uygulamalarınızı, farkı göreceksiniz. Tabi girerken hoş geliyor kafanız dağılıyor falan ama hiç iyi bir şey değil arkadaşlar 1 yıllığına onlarsız yaşamayı öğrenmemiz gerek.
Bir de sınav senesi platonik olmak çok yordu beni :D sürekli o ne yapıyor neyi beğenmiş kimle konuşuyor derken sosyal medya hesaplarını stalklamaktan (yine sosyal medya yine sosyal medya :D) çok fazla zaman kaybettim. Bence sevgiliniz varsa ayrılmayın, yoksa da 1 seneliğine kalbinizi kapatın.
Arkadaşlar da çok önemli. Arkadaşlarınız çalışıyorsa siz de çalışıyorsunuz, onlar çalışmıyorsa size de bir boşvermişlik hali geliyor. Çalışkan arkadaşlar edinseniz iyi olur.
Eğer mezun değilseniz okulda da sizi hocalar boş bırakıyorsa, hocaların yanına gidip bilmediğiniz konuları anlattırmanızı tavsiye ederim. Ha anlatmıyorsa da gidin kendiniz sınıfa en uzak sırada ders çalışın. Ben sadece senenin sonunda yaptım bu söylediğimi ve çok pişmanım. Sene boyu bizim sınıfta boş derslerde tabu vb. oyunlar oynanıyordu. Sizde oynamak istiyorsunuz doğal olarak. Oynamasanız bile kafanız oraya gidiyor. Bu yüzden ben kulaklıkla en öndeki sıraya giderek çalıştım. Siz de öyle yapabilirsiniz. Ha eğer sınıftaki herkes ders çalışıyorsa çok şanslısınız, rahatsız edilmeden çalışabiliyorsunuz ne güzel :D
En büyük hatalarımdan biri de, bildiğim konulara tekrar tekrar çalışmak oldu. Bence çalışmaya bilmediğiniz konulardan başlayın. Netleriniz daha çabuk artar.
Deneme çözmemek de çok büyük hatadır. Konularınız bitmese bile toplamda 70 net falan yapıyorsanız yavaştan başlayın çözmeye. Konularınız bittikçe artan netler sizi mutlu edecektir. Ben LYS'ye doğru düzgün deneme çözmeden girdim ve matematik yetişmedi. Sanırım okuldaki denemeler hariç ben hiç matematik denemesi çözerken zaman tutmadım ve yetişmeyeceğini düşünmüyordum. Yetişmiyormuş gerçekten. Bana en az 5 nete patladı bu.
Bu sene dersi derste dinleyip öğrenmeye ve 12. sınıf konularına önem vermeye çalışın. Daha yaptığım tonlarca hata vardır ama şuan aklıma gelenler bunlar. Farklı bir yazı olarak eklerim diğerleri aklıma gelirse. Diğer yazımda bu sene nasıl çalışacağımı yazmayı planlıyorum:D
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)